Zihinler kölelikten kurtulmadıkça toprakları kurtaramazsınız.
Bugün ABD’nin teknolojik üstünlüğü ve savaş silahları açısından ileri bir düzeyde olduğu yadsınamaz bir gerçek. Bunu görmek için çok derin analizlere gerek yok. Ancak bu durum tek başına her şeyin belirleyicisi değildir. Olamaz da. Bu yüzden, bu üstünlüğün çok önemli olduğu kadar, tek argüman olmadığını da düşünmek gerek.
Son dönemde özellikle sosyal medyada adeta ABD propagandası pompalanıyor. Bunu yapanlar gönüllü bir şekilde Amerika ve Emperyalizmin kölesi hâline gelmiş zihinler. ABD’nin adeta kutsandığı, “yıkılmaz, eşsiz, sonsuza kadar sürecek” tarzı methiyelerle örülü cümleler ortalığı sarmış durumda.
Bu tarz yaklaşımlar karşısında, ister istemez geçmişin büyük imparatorluklarını hatırlıyoruz. Roma’yı, Selçuklu’yu, “Osmanlı’yı”, SSCB’yi ... Güçlerinin zirvesinde oldukları dönemlerde bu uygarlıkların bir gün yıkılacağını söyleyenlere gülünmüştür. Oysa şimdi geriye dönüp baktığımızda hepsi yıkıldı ve her biri arkasında “vay be” dedirtti.
O büyük medeniyetlerin en güçlü tutucu unsurlarından biri ise kültürel birikimleriydi. Bu birikim, onların varlıklarını sadece fiziksel değil, zihinsel olarak da ayakta tutuyordu. Kültürleriyle var oldular ve kültürleriyle iz bıraktılar.
Bugüne dönersek… ABD’nin herhangi bir kültürel birikimden ziyade, tamamen para ve kapitalist sistem etrafında oluşturulmuş bir yapıya sahip olduğunu görüyoruz. Bu durum, onu yukarıda saydığımız imparatorluklardan çok daha kırılgan hâle getiriyor. Zira kültür temelli olmayan, yalnızca paranın etrafında kümelenmiş birliktelikler; her sarsıntıda dağılma riskiyle karşı karşıya kalmaya mahkûmdur. Bugün ABD'ye övgüler düzen, yere göğe sığdıramayan, kendi kimliğinden utanırcasına onun her adımını alkışlayan zihniyetler, işte bu temel farkı idrak edemiyor.
Gerçek şu ki: ABD belki bugün rasyonel hesaplarla bakıldığında yenilemez gibi görünebilir. Ama mesele burada başlıyor zaten. Yıkmak isteyenin önce inanması gerekir. Günün birinde ABD’nin ve onun etrafında dönen bu küresel sistemin sonu gelecekse, o sona yürüyenler, ABD övgüsü yapmaktan başka bir işe yaramayan tasmalı köleler olmayacaktır. O inançla yaşayan, direnen ve hayal kuranlar olacaktır. ABD ve Emperyalizm günün birinde birileri tarafından mutlaka yıkılacaktır. Onu yıkanlar bu inancı hep taşıyanlar olacaktır. Zihni prangalı köleler değil.
Çünkü eğer hayalin yoksa, günün birinde eline geçecek en büyük fırsat bile seni özgürleştirmez. Tam tersine, o fırsatı bile köleliğe dönüştürürsün.
Ve tarihin çöplüğü, bu gerçeği fark edemeyenlerle doludur. Üstelik orada yer açmak gibi bir dert de yoktur. Geniştir, herkesi içine alır.
Vesselam.