Sosyolojide matematik konusunu işleyeceğiz bu ay ki yazımda . İnsan doğası gereği toplumsal bir varlıktır. Birey toplumsal bağlardan uzaklaştıkça yalnız kalır, psikolojik, sosyal ve hatta fiziksel olarak kendini toplumdan kopmuş bir şekilde bulur. Bu durum sadece o kişinin hayatında değil tüm toplumun hayatında bazı sıkıntıları da beraberinde getirir. Yani sosyoloji bize, insanın doğası gereği toplumsal bir varlık olduğunu söyler. Matematik ise bize bu bağların görünmez formülleri olduğunu anlamamıza yardım eder. Biz insanı toplumun bir parçası veyahut bir “düğüm” olarak düşünürsek o düğüm çözüldüğünde sadece o kişi değil tüm toplum sarsılır. İşte tam bu noktada kişinin yalnızlığı ile toplumsal çözülmenin ayrı şeyler olmadığını , hasbelkader birbirini etkilediğini söylemekte fayda var . Modern zamanlar bize bireyselliği öğretti, kendi başımıza yetmeyi kutsadı. Ama unutuyoruz: Dostla paylaşılan bir acı hafifler, bir tebessüm göz göze gelince anlam kazanır. Kimse kimseye dokunmazsa, kimse kimseyi dinlemezse, kalpler arasına yüksek duvarlar örülür. Ve en son baktığımızda, o duvarların arkasında sadece biz kalırız; ama yapayalnız.
İnsandan çıkmamak, insana dönmek… Belki de bu çağın en büyük ihtiyacı. Bir selamla, bir hal hatır sormakla başlar. Çünkü insan insandan koparsa, insanlığından da kopar.
Matematiğin en temel kuralıdır . Bir çokluktan başka bir şey çıkarsa sonuç değişir. İki ile ikiyi toplarsak dört eder ama biri eksilirse sonuç değişir. Demin de bahsettiğim gibi insan ilişkileri de bir ağ bir düğüm gibidir ve birbirine bağlıdır. Biri koptu mu o ağ zayıflar .
Şunu kabul etmekte fayda var ki bugün ‘bireyselliğin ‘ kutsandığı bir çağda yaşıyoruz. Herkes kendi ‘ denkleminde’ yalnız kalmayı tercih ediyor. Oysa toplum dediğimiz şey bireylerin toplamından fazlası demektir . Dayanışma, selamlaşma, empati ve en önemlisi anlayış… Bunlar toplumun en önemli ‘ katsayılarıdır’ . Yani insan insandan çıkarsa empatiyi unutur, sevgiyi küçümser , saygıdan bi haber olur. İşte o zaman yalnızlık dediğimiz şey ortaya çıkar. Kalabalıklar içinde yapayalnız bireyler…
Toplumun matematiğini yeniden kurmanın zamanı… Bağları güçlendirmek… çünkü insan insandan çıkarsa geriye sadece soğuk rakamlar ve yalnızlık kalır.