Kıymetli Okurlarımız,
İnsan yapısı gereği hayata devam etmek için tüketir, Gıda tüketir, giyim tüketir, teknoloji tüketir, tabiatı tüketir, ve daha birçok şey tüketir bunlar doğal olanlar sıkıntı nerde başlıyor derseniz üretimden çok tüketim olduğunda başlar, örnek on liralık alım gücümüz varken yirmi lira harcıyoruz gerek reklamların etkisiyle gerek online alışveriş etkisiyle gerek çevre baskısıyla ay başı geldiğinde kafamıza Dang ediyor ama iş işten çok geçmiş oluyor, işte orada atalarımızın meşhur sözü aklımıza geliyor "Ayağını yorganına göre uzat" ama biz çoktan tüketen toplum olmuşuzdur, Sonra ne yapıyoruz!
Her ne iş yapıyorsak kısa yoldan çok para kazanmanın hesabını yapıyoruz bir mal satıyorsak iki katı kar etmenin, ev kiraya veriyorsak daha pahalı yapmanın yani kısa yoldan zengin olmanın hesabına giriyoruz etik değerleri düşünmeden, karşıdakine acımadan ve değişiyoruz, tüketiyoruz, tükeniyoruz. Tüketmememiz gerekenleride tüketmeye başlıyoruz.
SEVGİ, SAYGI VE AHLAK GİBİ
Tükenen sevgi, saygı ve ahlak değerleri günümüz dünyasında maalesef giderek azalıyor, İnsanlar arasındaki ilişkilerde samimiyetin yerini yalan, sevginin yerini çıkar ilişkileri almıştır. Bu durumun toplumda yarattığı olumsuz etkiler her geçen gün daha belirgin hale gelmektedir. Sevgi, saygı ve ahlak değerleri insanların birbirleriyle olan ilişkilerinde temel bir role sahiptir.
Sevgi, karşılıksız olarak birinin iyiliğini istemek, ona destek olmak ve ona değer vermek demektir. Ancak bugün pek çok insan sevgiyi sadece çıkar ilişkilerine dayandırmakta ve kendi çıkarları doğrultusunda hareket etmektedir. Böyle bir yaklaşım ise yalnızlığı ve güvensizliği artırmaktadır. Saygı ise insanların birbirlerine duyduğu değeri ifade eder.
Ancak günümüzde toplumda saygı kavramı da tükenmeye başlamıştır. Karşılıklı olarak birbirimize saygı duymamız, empati yapmamız ve farklılıklara hoşgörü ile yaklaşmamız gerekmektedir. Ancak bu değerlerin azalmasıyla birlikte toplumda hoşgörüsüzlük, şiddet ve ayrımcılık gibi sorunlar da artmaktadır. Son olarak ahlak, insanların doğru ile yanlışı ayırt edebilme yetisidir. Ahlaki değerler doğrultusunda hareket etmek, toplumda huzur ve barışın devam etmesine katkı sağlar. toplumun normlarını ve değerlerini belirleyen bir unsurdur. Ahlaki değerlerin zamanla aşınması, bireylerin eylemlerinde ve tercihlerini etkileyen önemli bir faktördür. Modern yaşamın getirdiği rekabetçilik, ahlaki yargıların göz ardı edilmesine sebep olmaktadır.
İnsanlar, başarıya ulaşmak için ahlaki standartları sorgulamakta ve zaman zaman bu değerleri ihmal etmektedir.
Bu durum, hem bireysel hem de toplumsal bir çürüme sürecine zemin hazırlamaktadır. Sözlerimi Yeniden refah partisi Genel başkanı Fatih Erbakan'nın sözleriyle bitirmek istiyorum, "Para kaybedebiliriz, Allah muhafaza buyursun toprak kaybedebiliriz. Bunların hepsi bir şekilde yeniden kazanılır.Ancak her zaman ifade ettiğimiz gibi ahlaki erozyonla bir nesli kaybedersek bu milletin yok oluşuna hizmet etmiş oluruz."
Saygılarımla,