Değerli okurlarım, yazıma ünlü bir sözle başlamak istiyorum. Malik el-Şahbaz’ın Malcolm X’e ait şu önemli sözü, içinde bulunduğumuz dönemin karikatürize edilen değerler dünyasına ışık tutuyor: “İslam’a sövmekten başka fikri olmayanlar, fikrin değil, İslam’a sövmenin özgürlüğünü istiyor.”
Bu söz, son günlerde gündemi sarsan ve çokça tepki toplayan Leman dergisindeki o hadsiz karikatüre oldukça uygun bir açıklama sunuyor. Derginin çizeri Doğan Pehlevan, "fikir özgürlüğü" ve "mizah" adına Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav) ve Hz. Musa (as)’ya yönelik yapılan alçakça saldırıları, insanlık onuruna uygun şekilde açıklamak bir yana, bu saldırıyı savunmaya kalktı. Oysa bu, ne fikir özgürlüğü ne de mizah adı altında savunulabilecek bir eylem değildir.
Yüzyıllardır "Muhammed'e can feda" duyarlılığına sahip olan bu millet, her fırsatta inancına, mukaddesatına ve peygamberlerine yönelik yapılan alçakça saldırılara karşı savunma yapmak zorunda bırakılıyor. Amaç, sadece bu halkın değerlerine, birliğine ve kardeşliğine zarar vermek. Bu zihniyetin, hem dini hem de milli hassasiyetleri hedef alarak halkın özgürlük alanlarını daraltmaya çalışması, her geçen gün daha da belirginleşiyor.
Bu ülkede 34 yıldır yayın yapan Leman dergisi, nasıl olur da Hz. Muhammed (sav)’in resmedilemeyeceğini, karikatürize edilemeyeceğini, bu halkın ve inancın hassasiyetini anlamaz? Bunu anlamaktan son derece uzak olan bu zihniyet, ne zaman başka bir değer söz konusu olsa, birden bire "hassasiyet" kavramını benimseyiveriyor.
Geçmişte, bu tür alçak saldırılara karşı gösterilen tepkiler, pek çok kez "özgürlük" adı altında savunulmaya çalışıldı. Ancak, tam da burada mesele özgürlük meselesi değil, saygı ve insanlık meselesidir. Peygamber efendimizin ve diğer kutsal figürlerin aşağılanmasına karşı gösterilen tepkiler, hiç kuşkusuz bir insanlık ve vicdan sorunudur.
Ve ne yazık ki Leman dergisi, tepkiler ve yargının harekete geçmesi sonrasında, kendi çizerinin savunmasında "Bilmem kaç milyon Muhammed isimli kişi var, bilmem kaç milyon Musa isimli kişi var, orada çizilen HZ. Muhammed değildir" gibi son derece zayıf bir savunmaya sığınıyor. Elbette, bu tür savunmalar da boşuna çaba harcamaktır. Kimse, burada çizilenin Hz. Muhammed (sav) olmadığını kabul etmiyor. Ancak mesele, resmedilen figürün kim olduğu değil, değerlerimize yönelik yapılan bu saygısızlıktır. Ve bu saygısızlık, hiç kuşkusuz sadece bir karikatürden ibaret değildir; toplumsal dokumuza yapılmış bir saldırıdır.
Halkın değerlerine bu kadar aleni saldıran bir zihniyetin, hiçbir şekilde meşru görülemeyeceği aşikardır. Leman dergisinin çizdiği karikatür, yalnızca bir fikir tartışmasından çok, toplumun ortak değerlerine saldırı niteliği taşır. Ancak, bu tür alçakça saldırılar karşısında gösterilen tepkiler de göstermektedir ki, bu millet ve bu toplum, her zaman inançlarına, kültürüne ve değerlerine sahip çıkacak, buna hiçbir şekilde müsaade etmeyecektir.