Değerli Okurlarım,
Futbol, sadece memleketimizde değil, dünyanın genelinde en çok sevilen ve en popüler spor dalı olarak kabul edilmektedir. Biz de bir Urfalı olarak, şehrimizin tek sevdası, tek markamız olan futbol çınarımız Şanlıurfaspor'un başarılı olması, Süper Lig'de yer alması hayaliyle büyüdük. Ancak gelinen noktada, küme düşmemeye oynayan, sahipsiz bir Şanlıurfaspor, tüm Şanlıurfalıları olduğu gibi beni de ziyadesiyle üzmektedir.
Şanlıurfaspor, sadece bir oyun ya da futbol kulübü olmanın ötesinde, hem sosyal, hem toplumsal, hem de ekonomik birçok fayda sağlamaktadır. Bu durum yalnızca Şanlıurfa özelinde değil, futbolun Türkiye'nin birçok ilinde sosyal yapıyı pekiştiren, gençleri kötü alışkanlıklardan uzak tutarak bir araya getiren önemli bir aktivite olduğunun da göstergesidir. Futbolun sosyal, kültürel, turizm ve ekonomi dinamiklerini güçlendirdiği bir gerçektir.
Takımların maçları, şehirler arasında bir aidiyet duygusu oluşturur, insanlar arasında dostluk ve dayanışma sağlayarak sosyal ilişkileri kuvvetlendirir. Ekonomik açıdan bakıldığında, futbolun illere katkıları oldukça fazladır. Futbol kulüpleri, istihdam sağladığı gibi şehir ekonomisine de önemli katkılar sunar. Kulüplerin maçları sırasında, hem şehir merkezinde hem de stadyum etrafında ticaret yapan esnaf ve işletmeciler, önemli gelir elde eder. Deplasmanda gelen taraftarlar, turizme katkı sağladığı gibi şehrin tanıtımına da yardımcı olur. Kısacası, memleketimize bu kadar faydası olan, marka değerimiz olan Şanlıurfaspor'umuzu düştüğü bu durumdan el birliğiyle bir an önce ayağa kaldırmak, tüm Şanlıurfalıların öncelikli görevi olmalıdır.
Başta seçim zamanlarında parti listelerine girmek için sıraya giren yüzlerce milletvekili adayı ve belediye başkan adayları, sessiz kalmak yerine, Şanlıurfaspor için aynı hassasiyetle nasıl bir adım atabiliriz diye sıraya girmenizi bekliyoruz. Şanlıurfalıların sıkıntı zamanında yanımızda olun diye görev verdiği 14 milletvekili, 14 belediye başkanı, şehrimizin kanaat önderleri, iş insanları ve spor adamları, bugün saklanma ya da görevden kaçma günü değil, elini taşın altına koyma, gövdesini taşın altına koyma günüdür.
Kısır tartışmaları, kişisel menfaati ve çıkarları bırakma günüdür. Bilinmelidir ki, Şanlıurfaspor küme düşerse, Şanlıurfalılar olarakta küme düşeriz!
Saygılarımla,
Mehmet Çimen.