Kıymetli Okurlarımız,
Dış siyasetteki gelişmeler her geçen gün daha karmaşık bir hal alıyor. Suriye’nin güneyinde yaşanan hareketlilik, bir taraftan da Ukrayna'daki savaşın giderek derinleşmesi, dünya gündeminde önemli bir yer tutuyor. Suriye'nin Güneyi'nde ilerleyen askeri hareketler sürerken, Ukrayna'daki durum ise daha farklı bir boyut kazanmış durumda.
Rusya’nın yıllardır devam eden Ukrayna-Rusya savaşındaki stratejileri, sadece iki ülkenin değil, tüm bölgenin geleceğini şekillendiriyor. Ukrayna Başkanı Zelenski, son olarak Amerika'ya giderek yardım ve stratejik destek arayışına girdi. Ancak Amerika'nın yeni Başkanı, Ukrayna'nın NATO'ya tam üyeliğine karşı çıkarken, aynı zamanda tüm yardımların geri isteneceğini belirtti. Bu açıklamalar, Ukrayna için büyük bir darbe niteliğindeydi. Zelenski'nin Amerika'ya yaptığı ziyarette, Trump ile gerçekleştirdiği basın toplantısında yaşanan gerginlik de dikkatlerden kaçmadı. Trump, Zelenski’yi defalarca aşağılayarak, Ukrayna'nın bazı tavizler vermesi gerektiğini savundu. Trump’ın barış için sunduğu şartlar arasında, Ukrayna'nın topraklardan ve değerli madenlerinden vazgeçmesi ve Rusya ile anlaşma yapması gibi talepler yer aldı. Bu durum, Amerika ile Ukrayna arasındaki ilişkilerin ne denli gerginleşebileceğini gözler önüne serdi.
Diğer taraftan, Rusya, Ukrayna'ya yönelik aşağılayıcı açıklamalar yaparak, batılı güçlerin Ukrayna'nın yanında durmayacağına dair mesajlar verdi. Bu durumda, İsveç ve Finlandiya gibi ülkelerin Ukrayna'ya yönelik destek açıklamaları da etkisiz kalmış gibi görünüyor. Suriye'nin kuzeyindeki kriz ise bir başka sıcak gelişme olarak karşımıza çıkıyor. Türkiye'nin sınırındaki güvenlik meseleleri, bölgesel anlaşmazlıkların tırmanmasına yol açarken, PKK'nın ve YPG'nin rolü de dikkat çekiyor.
Suriye’deki iç savaşta, Şam hükümeti ve Suriye Demokratik Güçleri (SDG) arasında, 15.000 varil petrol alım anlaşması yapılırken, Türkiye'nin de içinde bulunduğu kırmızı çizgilerin sınırları daha da belirginleşiyor. PKK'nın ve YPG'nin yaptığı açıklamalarda, Öcalan’ın çağrılarının bağlayıcı olmadığı ifade edilse de, Suriye'deki siyasi dinamiklerin değişen yüzü, her an farklı bir gelişmeye gebe.
Suriye’nin güneyinde özellikle Dürziler tarafından yönetilen bölgelerde de büyük bir belirsizlik hüküm sürüyor. İsrail’in Dürziler ile ilgili yaptığı açıklamalar, bölgedeki güvenlik durumunu daha da karmaşıklaştırmış durumda. Şam hükümetinin bu bölgeye yönelik tavrı ve gelecekteki adımları, tüm dünyanın dikkatle izlemesi gereken bir başka önemli mesele. Aynı zamanda, Suriye’deki farklı örgütlerin birbirleriyle çatışmaya girmesi, ülkedeki istikrarsızlığın ne kadar derinleşebileceğini gösteriyor.
Tüm bu gelişmelerin ışığında, Suriye ve Ukrayna'daki durumun geleceği belirsizliğini koruyor. Bir taraftan güçler arasında müzakereler sürerken, diğer taraftan çatışmaların şiddeti artıyor. Türkiye’nin de dahil olduğu bu bölgesel dinamiklerin nasıl şekilleneceği, önümüzdeki dönemde büyük bir soru işareti olmaya devam edecek.
Müslüm KUŞ Şanlıurfa’nın değerlerindendir kalemine yüreğine sağlık