Doğan Aydal: "AK Parti'nin Depremzede İllerle İlgili Uygulama ve Kararları Yanlış"

6 Şubat 2023’te Kahramanmaraş merkezli olarak 11 ilde büyük yıkıma yol açan depremin ardından, AK Parti hükümeti, afetin iki yılını geride bırakırken yapılan açıklamalarla dikkat çekiyor. Hükümet yetkilileri, bu illerle ilgili pek çok problemin çözülmeye başlandığını ve yıl sonuna kadar 453.000 konut ve işyerinin tamamlanacağını ifade ediyor. Ancak depremzede illerde yapılan uygulamalara bakıldığında, halkın yaşam kalitesinde ciddi bir değişiklik olmadığı ve gelecekte daha büyük problemlerin ortaya çıkabileceği yönünde endişeler artıyor. Bu görüşler, Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Vekili ve AR-GE'den sorumlu Genel Merkez Başkanı Doğan Aydal tarafından dile getirildi.

Doğan Aydal: Depremle İlgili Bilgi Kirliliği ve Çelişkili Rakamlar

Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığının verilerine göre, depremden etkilenen illerde yapılan hasar tespit çalışmaları sonucunda 1.712.182 bina incelenmiş. Bu binalardan 35.355'inin yıkıldığı, 17.491'inin acil yıkılmaya ihtiyaç duyduğu ve 179.786 binanın ağır hasarlı olduğu bildirilmiştir. Ancak, resmi olarak açıklanan vefat sayısı yaklaşık 54.000 iken, yıkılan bina sayısına ve her binada üç kişinin hayatını kaybettiği varsayımına bakıldığında, ölü sayısının daha yüksek olabileceği ihtimali gündeme gelmektedir. Aydal, hükümetin bu konuda daha fazla şeffaflık sağlaması gerektiğini vurgulamaktadır.

453.000 Konut Hedefi Gerçekçi Değil

Hükümet, TOKİ tarafından 2023 yılı sonuna kadar 453.000 konut ve işyerinin tamamlanacağını açıkladı. Ancak, TOKİ’nin 2003-2022 yılları arasındaki üretim ortalamasına bakıldığında yıllık 58.500 konut üretildiği görülmektedir. Bu hızla, TOKİ'nin yıl sonuna kadar belirlenen hedefe ulaşmasının pek mümkün olmadığı belirtiliyor. Aydal, bu tür vaatlerin halkı rahatlatma amacı taşıdığı, ancak gerçekte pratikte karşılanmasının zor olacağına dikkat çekiyor.

Alt Yapı ve Sosyal Yaşam Alanlarının Eksikliği

Depremzedelere yapılan konutlar, henüz gerçek bir yaşam alanı niteliği taşımamaktadır. Bazı binaların kabası tamamlanmış olsa da bu bölgelerde yol, kanalizasyon, sağlık ocağı, okul gibi temel alt yapı hizmetlerinin ve sosyal yaşam alanlarının eksikliği büyük bir problem yaratmaktadır. Aydal, bu durumun vatandaşların konteynerlerde kalmaya devam etmelerine neden olduğunu ve konutların, yaşam alanları olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığını ifade etmektedir.

İşyerleri ve Ekonomik Yıkım

Malatya özelinde yapılan incelemede, yıkılan 103.000 konuttan sadece dörtte biri tamamlanmışken, hiç bir işyeri yapılmadığına dikkat çekilmektedir. Deprem sonrası, işyeri yapımının başlamamış olması, özellikle ihracat konusunda olumsuz bir etki yaratmış, şehirdeki ekonomik faaliyetlerde ciddi düşüşler yaşanmıştır. Aydal, Malatya’daki esnafın, hala yıkılmış binalarda faaliyet göstermeye çalıştığını ve bu durumun gelecekte daha büyük ekonomik sorunlara yol açabileceğini belirtiyor.

Ev Fiyatları ve Kredi Faizleri Endişeleri Arttırıyor

Depremzedelere yapılan konutlar konusunda vatandaşlar, ev fiyatlarının belirsizliği ve yüksek kredi faizleriyle ilgili kaygılarını dile getirmektedir. Kredi Garanti Fonu tarafından sağlanan destek kredilerinin, başlangıçta belirtilenden çok daha yüksek faiz oranlarıyla geri alındığı ifade edilmektedir. Aydal, vatandaşların bu konuda ciddi endişeler taşıdığını ve hükümetin şeffaflık ilkesine uygun bir şekilde açıklamalarda bulunması gerektiğini vurgulamaktadır.

Esnafın Zayi Bildirim Süresi Problemi

Deprem sonrası esnaf, kaybolan evrakları nedeniyle sıkıntılar yaşamaktadır. Zayi Bildirim süresinin kısa olması ve özellikle deprem nedeniyle başka illere göç eden esnafların mağduriyetleri, hükümetin dikkat etmesi gereken bir diğer konu olarak öne çıkmaktadır. Aydal, esnafın mağduriyetlerinin giderilmesi için hükümetin daha fazla adım atması gerektiğini ifade etmektedir.

Göç Sorunu ve Ekonomik Zorluklar

Malatya'dan göç eden vatandaş sayısının resmi rakamlara göre 200.000 civarında olduğu belirtilmektedir. Bu büyük göç, şehrin ekonomik yapısını olumsuz etkilemekte ve büyükşehir statüsünün kaybedilmesine yol açabilir. Aydal, Malatya'daki üniversitelerin öğrenci ve öğretim üyesi kayıpları yaşamasının, şehrin ekonomik yapısını daha da zora sokabileceğine dikkat çekiyor. Ayrıca, Malatya Büyükşehir Belediyesinin taşınmaz kiralarındaki yüksek artışların, şehirdeki ekonomik sıkıntıları derinleştirdiğini belirtiyor.

Sonuç Olarak: Deprem Süreci Hala Yönetilemiyor

Tüm bu gelişmeler göz önüne alındığında, Doğan Aydal, AK Parti hükümetinin deprem sürecini yeterince iyi yönetemediği ve halkın beklentilerini karşılamakta zorlandığı görüşünü dile getirmektedir. Aydal, vatandaşların, Yeniden Refah Partisi iktidarını beklediğini ve hükümetin daha etkin ve adil bir yönetim sergilemesi gerektiğini belirtiyor.