Şanlıurfa il sınırlarında yer alan Sayburç yerleşmesinde, yaklaşık 9.500 yıl öncesine ait bir ağızı dikilmiş insan heykeli keşfedildi. Bu buluntu, tarihöncesi insanların ölümle nasıl ilişki kurduğunu anlamamız açısından büyük önem taşıyor. Sayburç kazıları, Doç. Dr. Eylem Özdoğan başkanlığında devam ediyor.
Neolitik Dönem’in Gizemli Ölüm Ritüelleri
Sayburç’ta yapılan kazılarda bulunan ağızı dikilmiş insan heykeli, Neolitik Dönem’in ölüm ritüelleri hakkında önemli bilgiler sunuyor. Heykelin keskin yüz hatları, çıkık gırtlak kemiği ve iç içe geçmiş oval oyuklarla vurgulanan gözleri, ölümün sembolik bir tasvirini oluşturuyor. Heykel, erkek bir bireyi çağrıştıran özelliklere sahip ve ağız kısmındaki dikiliş, ölüye yönelik özel bir işlem yapıldığını ima ediyor.
Başın ve Yüzün Çizgileri, Ölüm Ritüellerini Anlatıyor
Heykelin baş kısmındaki derin çizgiler, alçaltılmış alın kısmı ve kafatasındaki dikiş benzeri izler, tarih öncesi dönemdeki ölümle ilgili uygulamalara dair sembolik anlamlar taşıyor. Yapılan bu kesik benzeri işlemler, ölüme karşı bir saygı veya ölümün öteki dünyayla ilişkisini simgeliyor olabilir. Sayburç’taki buluntu, ölüm ritüellerine dair bugüne kadar ortaya çıkan en ilginç ve benzersiz keşiflerden biri olarak kabul ediliyor.
Eriha'daki Benzer Keşif ve Ölümle İlişkilendirme
Sayburç’taki heykelin, ölüm ritüellerine dair bir başka önemli buluntu ile paralellik gösterdiği belirtiliyor. İsrail’in Eriha bölgesinde bulunan ve yaklaşık 11.000 yıl öncesine tarihlenen insan kafatasında gözler deniz kabuklarıyla kapatılmıştı. Bu benzer ritüel, ölümle ilgili inançların bölgesel olarak benzerlikler gösterdiğini düşündürüyor.
Sayburç’taki bu keşif, tarihöncesi insanların ölüm anlayışına ve ritüellerine ışık tutan bir diğer önemli arkeolojik bulgu olarak dikkat çekiyor. Kazılar, bölgenin tarihine dair daha pek çok sırrı gün yüzüne çıkarmaya devam edecek gibi görünüyor.









