HÜDA PAR'ın Girişimiyle 3 Aile Arasında Yıllarca Süren Husumet Barışla Bitti!

HÜDA PAR Uzlaşı Komisyonu’nun girişimleri sonucu Şanlıurfa’da Acar, Diş ve Kıraç aileleri arasında yıllardır süren husumet barışla noktalandı.

Şanlıurfa’da HÜDA PAR Uzlaşı Komisyonu’nun arabuluculuğuyla iki aile arasında yıllardır süren husumet barışla son buldu. Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programda yapılan konuşmalarda kardeşlik vurgusu ön plana çıktı.

Şanlıurfa’da yıllardır süren husumet barışla noktalandı. HÜDA PAR Uzlaşı Komisyonu’nun girişimleriyle bir araya gelen Acar, Kıraç ve Diş aileleri, düzenlenen barış merasiminde kardeşlik ve birlik mesajları verdi. Yapılan konuşmalarda affetmenin önemi hatırlatılırken, tarafların el sıkışmasıyla husumet resmen son buldu.

Şanlıurfa’da toplumsal barışın sağlanması adına yürütülen çalışmalar kapsamında HÜDAPAR Uzlaşı Komisyonu, Acar, Diş ve Kıraç aileleri arasındaki kan davasının son bulmasına vesile oldu.

Program Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı. 

HÜDAPAR Uzlaşı Komisyonu Başkanı Lokman Yalçın’ın yaptığı açılış konuşmasından sonra günün anlam ve önemine binaen İttihâdü’l Ulemâ üyesi Molla Siraç kardeşliğin önemine binaen bir konuşma yaptı.

“Çözüm bekleyen onlarca mesele için bedenimizi taşın altına koymaya hazırız”

Açılış konuşmasını yapan HÜDAPAR Uzlaşı Komisyonu Başkanı Lokman Yalçın, barışın önemine dikkat çekerek, “Burada mütevazı bir birliktelik için bir araya gelmişiz. Allah hepinizden razı olsun. Bu süreçte biz HÜDA PAR Uzlaşı Komisyonu olarak kardeşlerimiz bize müracaat ettiler, biz de aracı olmaya çalıştık. Bu süreçte bizi yalnız bırakmayan, katkı sunan tüm kardeşlerimize, ağabeylerimize teşekkür ediyorum. Doğrusu tek tek isimlerini zikretmek istemiyorum. Allah hepsinden razı olsun. Değerli kardeşlerim, Allah-u Teala insanoğlunu eşref-i mahlukat olarak yaratmıştır. Mahlukatların en şereflisi olarak yaratmıştır ve bütün kâinatı; ayı, güneşi, yıldızları, galaksiyi ve dünyanın içindeki her şeyi de insanların hizmetine sunmuştur. Biz insanlar şunu düşünelim: Allah-u Teala bu kocaman kâinat içerisinde insanoğlunu muhatap almıştır. İnsanoğlu ile konuşmuştur ve insanoğluna peygamber göndermiştir, vahiy göndermiştir, kitap göndermiştir. Allah-u Teala insanoğlunu muhatap almıştır. Yani kâinatta bir nokta olmayan dünyayı bile, dünyanın içindeki insanı bile dikkate almış, onları muhatap edinmiş, onlarla konuşmuştur.

Biz insanlar bu şerefe layık olmak zorundayız. Evet, insanız, şaşarız, bazen elimizde olmadan hoş olmayan olaylarla karşılaşabiliriz. Hatalar yapabiliriz, yanlışlara düşebiliriz. Ama önemli olan insanların birbirini bağışlamasıdır, affetmesidir ve barışın, sulhun sağlanmasıdır. Buradan ben inanıyorum ki bugün şeytanların fersah, fersah aramızdan uzaklaştığı bir güne şahitlik ediyoruz. Bugün mutluyuz, bugün huzurluyuz. Çünkü bugün iki aile arasında yaşanmış olan bir husumetin barışına şahitlik ediyoruz. Allah hepinizden razı olsun, Allah-u Teala ecrinizi kat kat versin. Hepinize şükranlarımı sunuyorum. Ben kendilerine teşekkür ediyorum. Bu süre zarfında bize göstermiş oldukları ilgi ve alakadan dolayı, onların samimiyetinden dolayı, barışa olan inançlarından dolayı her iki tarafa da kendi ekibim adına, komisyonumuz adına ve partim adına ayrı ayrı teşekkür ediyorum, hürmetlerimi sunuyorum. Allah onlardan razı olsun. Rabbim bir daha bizleri böyle ağır imtihanlarla imtihan etmesin. Son olarak da Urfa’mıza, memleketimize şunu söylemek istiyorum: Urfa’da çözümü bekleyen şu anda husumetli olan belki onlarca mesele vardır.

Biz komisyon olarak elimizi de, bedenimizi de taşın altına koymaya hazırız. Bununla birlikte bölgemizin kanaat önderlerinin, iş insanlarının, aşiret reislerinin de sorumluluk almasını istiyoruz. Bu anlamda bir araya gelip Urfa’da çözülmemiş ne kadar mesele varsa konuşarak çözebileceğimize inanıyorum. Bu konuda herkes elini taşın altına koymalıdır, herkes bir mücadele vermelidir ve memleketimizde çözülmemiş tek bir husumet, tek bir anlaşmazlık kalmamalıdır. biz bu çalışmayı yaparken dünyalık hiç bir beklentimiz yoktur ancak biz ücretimizi alemlerin rabbi olan Allah tan istiyoruz..

Bunun için herkes üzerine düşeni yapmalıdır. Ben bu konuda bölgemizin ileri gelen kanaat önderlerini, aşiret reislerini, iş insanlarını ve bu anlamda sözü geçecek herkesi göreve davet ediyorum. Allah hepinizden razı olsun. Rabbim bu barışı hayırlara vesile kılsın ve inşallah Urfa’mıza da örneklik teşkil etsin.” ifadelerini kullandı.

“Müminler ancak kardeştir”

İttihâdü’l Ulemâ üyelerinden Molla Siraç günün anlam ve önemine binaen yaptığı konuşmada, “Burada, bu barışta toplanan herkese öncelikle teşekkür ediyorum. İttihâdü’l Ulemâ adına sizlere çok teşekkür ediyorum. Burada açılan yaranın kapanması için emeği geçen herkese ve bu barışa taraftar olan herkese teşekkür ediyorum. Bu barışa, bu maslahata sebep olan iki tarafa da teşekkür ediyorum. Allah sizlerden razı olsun. Malumunuz biz bir dine ve bir kitaba bağlıyız.

Bu, dinimizin bir emridir. Kur’an’da buyurduğu gibi, “Müminler ancak kardeştir.” Allah bizleri kardeş olarak yaratmıştır. Kardeşlik ne demektir? Kardeşlik birbirlerinin iyiliğini istemek, birbirlerine iyilik yapmaktır. Manası odur ki; kendimiz için istediğimizi kardeşimiz için de istemek, kendimiz için istemediğimiz şeyleri kardeşimiz için de istememektir. Kardeşliğin manası budur. İki kardeşimiz herhangi kötü bir anda, bir hastalıkta, bir sorunda… Tabii ki bizler insanız ve yaşarız, kusurumuz mutlaka olacaktır. Allah Azze ve Celle buyurduğu gibi: “Eğer sizler hata veya kusur işlemeseydiniz ve işlediğiniz kusurdan dolayı tevbe etmeseydiniz, ben sizleri helak eder ve sizin yerinize hata ve kusur işleyen kavimler getirirdim.” İnsanoğlunun tabiatında hata yapmak vardır. Fakat önemli olan bu hatadan sonra önce Allah’tan affımızı istemek, sonra işlediğimiz kusurdan dolayı özür dilemek ve yaşanan kötü olaya son vermektir. Allah bize bunu emrediyor.

Müslüman kardeşlerin arasında bir huzursuzluk, bir kavga, bir sorun olduğunda diğer Müslümanların ona yardımcı olması gerekiyor. Açılan yarayla oynanmaması ve o yaranın kanatılmaması gerekiyor. Bundan dolayı çok memnunum. İki taraf da Allah’ın razı olacağı, Allah’ın seveceği, Peygamber Efendimizin sevineceği, halkımız ve milletimiz arasında güzel şeylere örnek olacak, insanlarımızın arasında takdir edilecek bir işe sebep oldunuz.

Siz barışa ve sulha taraftarı oldunuz. Allah Azze ve Celle siz bugün bu işi yaptığınız için, bu barışa sebep olduğunuz için sizden memnun kalacaktır. Allah bu barışı sizlere ömür boyu bir kardeşliğe vesile kılsın inşallah. Allah kırılan kalpleri lütfu ve keremiyle huzur ve mutluluk dolu bir kalbe ulaştırsın. Buradan HÜDA PAR’ın Uzlaşı Komisyonu’na da ayrıca teşekkür ediyorum ki böyle bir barışa sebep oldular. Tabii onlarla beraber birçok kardeşimizin de bu sulha faydası oldu. Bu yapılan iş, Peygamber Efendimizin ve peygamberlerin, toplumun maneviyatını isteyenlerin işidir. Toplum içerisinde yara saracak bir insan yoksa o toplum maalesef dağılmaya mahkûmdur. Kum içerisinde çimento olmadığı sürece taş birbirini tutmaz. Toplumumuzun içerisinde bir huzursuzluk, bir küslük olduğu zaman hemen müdahale edilmesi gerekir. Bu peygamberlerin mesleğidir. Allah iki aileden de razı olsun. Bu mübarek ve kıymetli günde böyle bir şeye sebep oldukları için inanıyorum ki yerlerde ve göklerde melekler sizleri alkışlıyor. Bu hususta kimin ne kadar katkısı olduysa, kim emek harcadıysa Rabbim ecirlerini ve mükâfatlarını kat kat versin.

Hepiniz hoş geldiniz, sefalar getirdiniz. İnşallah bu barış bir daha aranızda bir mesele çıkmamasına vesile olur. Sizlerden razı olsun. Allah’a emanet olun.” şeklinde konuştu.

Barış merasimine iş insanlarından Emin İzol ve Emin Yetim katılırken Hamurkesen köyü eski muhtarı Mehmet Çelik, Apaydın Köyü eski muhtarı Halil Çakmak’ın yanı sıra çok sayıda kanaat önderi ve aşiret mensubu katıldı.

Merasim sonunda aileler arasında husumetin bitirildiği ilan edilerek barış sağlandı. 

Program, Molla Sinan Ünel’in yaptığı dua ile son buldu.